26 Temmuz 2013 Cuma

Tam Bitti Derken Neden Baştan Başlamış Gibi Oluyor?

Eveet. Şu hacker olayı tam bitmiş derken dün yine karşıma çıktı. Hep benim unuttuğum zamanı bekliyorlar sanki. Size hacker olayını anlattıktan sonra hacker bana mesaj atmaya devam ediyordu. Ben bu hackerin Facebook profiline baktım. Hani açık olmayan kişiler de bazen sohbet kısmında gözükür ya? Hackerde ben gözükmüşüm. Fotoğrafını çekip "Açık olmadığı halde bile gözüküyor. Onu sevdiğimi bilgisayar bile biliyor." gibi bir şey yazmış. Ben bunu gördüm, hackere kaldırmasını söyledim. Yok abi. Soru sorup duruyor. Nihayet rahatsız olduğumu anlatınca kaldırdı. Neyse, biz S hakkında konuşmaya başladık. Bu hacker S'nin hesabını hackleyecekmiş. "Neden?" diye sorduğumda "Çok gıcık bir kız." dedi. Ben tabii biraz mutlu oldum. Sonuçta S cezasını çekecek. "R'ninkini de hackleyeceğim." dedi. Allah Allah? Neymiş, R onu arkadaşlıktan çıkarmış. "İyi." dedim. Hacklediği zaman bana vermesini teklif ettim. Kabul etti. "Bir hackleyeyim şifresini ilk sana vereceğim. Bir haftada hazır." dedi. Bundan bir hafta sonra "İki hafta sonra!" dedi. Neyse, ben bu olayları unuttum.

Dün oturmuş, tabletten TVD izliyorum. Bir baktım telefona mesaj geldi. R "Beni ara!" yazmış. Ben bunu hemen aradım.


R: Annabeth, siz hackerle sevgili misiniz?
A: Hayır, nereden çıkardın?
R: Hiiç. Sen hackere bizim hesaplarımızı hacklemesini mi söyledin?
A: Hayır tabii ki. Niye ki?
R: Hacker öyle dedi. Sen ona bizim hesaplarımızı hacklemesini söylemişsin.
A: Öyle demedim! O hesaplarınızı hackleyecekmiş. Ben de şifrenizi bana vermesini söyledim. Size kızgınmış. Sen onu arkadaşlıktan çıkartmışsın.        

R: O bizim hesabımızı hackleyemez.
A: İstese hackler.
R: Hayır, cesaret edemez. Kankayız biz onunla ayrıca. Ama örneğin, istesem ben senin hesabını hackleyebilirim.
A: Olabilir.
R: Hani hacker sohbetle ilgili bir paylaşım yapmıştı ya.
A: Evet, hatta silmesini söyledim.
R: Bana öyle anlatmadı. Onu paylaşmasını sen istemişsin.
A: Hayır, istersen konuşmamızı atayım.
R: Neyse gerek yok. Ben sadece şu hesap hackleme olayı için aramanı söylemiştim. Bay bay.


Korksam mı, bir şey mi yapsam bilemedim. Bu yazıyı yazarken hacker mesaj attı. Havadan sudan konuştuk. Konuşsam bir yana, konuşmasam bir yana. Şimdi siz "Hesabını çalsın, bir şeycik olmaz." gibi şeyler düşünüyorsunuzdur. Sonuçta Facebook'ta çok emeğim var. Sayfalar ve oyunlar bir yana, 2010'dan beri açık. O arkadaşları bir daha ekleyebileceğimi sanmıyorum. Yedek hesabım var; ama o başka tabii. Kısacası tüm olaylar üst üste geldi. Sanki R ve S bütün olayları bana hatırlatmaya çalışıyorlar. Bu ne şimdi? İntikam falan mı? Ayrıca iki gün önce D&R'dan Pretty Dirty Secret'ın orijinal kitabını aldım. Dün akşam bitti. Çok hoştu. Neyse, böyle böyle kafa dağıtmaya çalışacağım aslında. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin. Tavsiyelerinize ihtiyacım var.

Öptüm.

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Pretty Little Liars: Kitapta Olan Olaylar


Bu etkinliği yapmadan önce Sasha Pieterse'nin yeni şarkısını dinlemenizi tavsiye ederim. Çok tatlı.


#KitaptaOlanOlaylar

-Kitaplarda Spencer sonradan uyuşturucu bağımlısı oluyor.

-9. Kitapta Hanna fotoğrafçı olduğunu iddia eden bir adama açık saçık fotoğraflarını çektiriyor.

-9. Kitapta fotoğrafları çeken adam Hanna'ya şantaj yapıyor. Hanna babasından 10.000 $ çalıyor ve babasının bir çalışanını suçluyor.

-Ayrıca kitapta Lucas ve Hanna çıkıyor.

-9. Kitapta Emily'nin Isaac adlı sevgilisinden hamile kaldığını öğreniyoruz.

-9. kitapta Spencer'ın annesi Spencer'ın yaşında çocuğu olan bir adamla nişanlanıyor. Spencer üvey kardeşinden hoşlanmaya başlıyor; ama onun gay olduğunu öğreniyor.

-9. Kitapta Aria Noel Kahn'la çıkıyor.

-10. Kitapta Aria, Noel ile ayrıldığında, Ezra'ya e-mail atıyor ve buluşuyorlar.

-10. Kitapta Ezra'nın Aria hakkında bir kitap yazdığını öğreniyoruz.

-8. kitabin sonunda A olayı sonuçlanıyordu ve kızlar A'dan ve Alison'dan kurtuluyordu. Ama 9. kitapta A mesajları yeniden başlıyor, 10. kitapta da devam ediyor.

-9. kitapta kızlar A'dan kurtulduklarından emin bir şekilde Jamaica'ya tatile gidiyorlar. Tatilde Alison'a ürkütücü bir şekilde benzeyen Tabitha isimli bir kızla tanışmışlardı. Bu kızın Alison olduğunu düşünüp onu bir binadan aşağı itip, öldürüyorlar.

Her okuduğumda bir öncekinden daha da tırsıyorum. Şu anda Türkçe'ye çevrilmiş kitaplar: Sevimli Küçük Yalancılar, Kusursuz, Mükemmel, İnanılmaz, Acımasız, Tehlikeli, Kalpsiz ve Sahtekar. Bunların hepsini okudum. Martı Yayınları'ndan alabilirsiniz. Ya da bir sonraki kitap fuarını bekleyin; çünkü çoğunu oradan aldım. Ayrıca kitapta Toby ve Mona ölüyor. Mona, Spencer'la uçurumda boğuşurken ölüyor. Toby ise  Alison'ı kitapta gerçekten gözetliyor. Alison onu bir gün onları gözetlerken yakalıyor ve ona bir ders vermek istiyor. Toby o sıralarda fişeklerle ilgilendiği için Alison arkadaşlarıyla ağaçevine bir fişek ateşlemeyi planlıyor. Alison aşağı inip fişeği ateşleyecekken Toby'nin üvey kardeşi Jenna'yı taciz ettiğini görüyor bu yüzden fişeği yanlışlıkla (bilerek) Jenna'ya atıyor. (Aslında kitapta Jenna ile bu olayı planlamışlar.) Toby bunu görüp "Senin yaptığını gördüm." diyor. Alison ise şantaj yaparak "Ben de senin yaptığını gördüm." diyor, bu yüzden Toby suçu itiraf edip bir ıslahevine gönderiliyor. Alison'ın cesedi bulunduktan sonra cenazeye katılıyor ve bu olay onu bir numaralı şüpheli yapıyor. Emily'yi de erkek arkadaşı Ben'den kurtardıktan sonra arkadaş oluyorlar. Emily erkeklerden mi kızlardan mı hoşlandığına karar veremese de daha sonra sevgili oluyorlar.  Foxy gecesi Toby eski anıları hatırlıyor ve Alison hakkında ürkütücü biçimde konuşuyor. Emily bundan korkarak arabadan inip evine kaçıyor. Toby ne kadar ısrar etse ve yalvarsa da onu evine almıyor. Sabahleyin cesedi bir intihar mektubuyla birlikte bulunuyor ve suçsuz olduğu böylece ispatlanıyor. Yani bunlar spoiler değil. Olma ihtimali çok düşük. Filmin yönetmeni kitaplardan gitmeyeceğini söyledi. Bana kitaplardan çok sapıyor gibi geldi. Ayrıca hala kitaplarda olan olaylara inanamıyorum. İnşallah hemen onuncu kitap da basılır. Bu linkten bakarsanız tüm kitapları görebilirsiniz. Tık! Adlarını çevirirsek: Alison'un Sevimli Küçük Yalancıları, Sevimli Küçük Yalancılar, Kusursuz, Mükemmel, Güvenilmez, Sevimli Kirli Sırlar (ara kitap), Kötü, Katil, Kalpsiz, Aranıyor, Bükülmüş, Acımasız, Çarpıcı, Yakılan, Ezilmiş. Adları bile korkunç! Size pazartesiye kadar yazamayacağım, sadece yorum yapabilirim. Yazlığa gidiyoruz. Herkese iyi haftasonları!

Öptüm.

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Al Başına Belayı!

Öncelikle size kaç gündür -haftadır- yazamadığımı biliyorum. Üşengeçliğim üstün geldi bu sefer. Zaten yazlıkta olduğumuzdan, sadece yorum yapabildim. Neyse... Hani size bir olay bahsetmiştim? İçimi falan dökmüştüm. Okumadıysanız tık. S var ya hani? Gitmiş Sivas'taki "hacker" arkadaşına beni anlatmış. Biz arkadaşken de bana anlatırdı. "Annabeth, o 8 yaşından beri hacker! Abisi öğretmiş. Tek bir hareketle bilgisayarını bile ele geçirebilir." Sonra bu biz yine kavga edip barıştıktan sonra "Eğer beni aramasaydın seni hacker arkadaşıma söyleyecektim." dedi. Ben bu olayı unuttum. Hatta R ile de konuştuk; ama S'nin hackerle bağlantıya geçemeyeceğini söyledi. Dün bu hacker bana mesaj attı. Ne zaman arkadaşlık isteğini kabul ettiğimi de hiç mi hiç hatırlamıyorum. Önüne geleni kabul edersen böyle olur Annabeth! Benimle sohbet etti bu. Ben kibar olmaya çalışıyorum haliyle. "Bilgilerini ele geçirdim." dedi. "Niye?" dedim. "Hiiç." dedi. Neyse, bu bana "Çok güzelsin." falan diyor. Beni nereden gördüğünü soruyorum. Cevap vermiyor. En sonunda saç şeklimi -düz, kıvırcık vs.- de bilemeyince "Fotoğrafın yok bende, S ve R fotoğrafını çekememişler; ama çok güzel olduğun söyleniyor." dedi. Of, şimdi ne olacak? Bu bana çıkma teklif etti falan. Ben kabul etmedim tabii. En sonunda "Teklifimi bir düşün istersen." dedi. Ben ne şanssız bir kızım? Tam da bu berbat S olayını unutmuştum. Bir de sınıfların karma olmaması var tabii. Karma olmazsa S ile aynı sınıfa düşeceğim ve bu her şeyden daha berbat! Başka okula gitmeyi düşündüm. Çünkü benim okulumun yakınında bir okul daha var. Bir kaç arkadaşım da var okulda; ama ben çok soğukkanlıyım. Soğukkanlıyım, belki cesaretliyim; ama kesinlikle ortama ayak uyduramıyorum. Dördüncü sınıfta şimdiki okuluma geldiğimde okula alışmam beşinci sınıfın sonlarında doğru olmuştu. Ne diyebilirim ki? Şanssızım işte. Anca bu kelime uygun benim için. Hala tatil havasına giremedim. Sadece voleybol kursum için evden çıkıyorum. Yoksa tatil boyunca evde durup televizyon başında uyuklayacaktım. Tabii bir de test çözmem gerek. Daha başlamadım çalışmaya. Sonra hepsi birikecek. Ben de şu sıralar PLL'yi bitirdiğim için TVD'ye başladım. İkinci sezonun ortalarındayım. Aslında bırakacaktım; ama birinci sezon finalinden sonra resmen bağımlı oldum. Katherine, ne biçim şeysin sen öyle?! Son zamanlarda ruh halim Alison gibi değil. Bildiğin Katherine. Bir de yaşadığım olaylar sağolsun, intikam duygumu da bastıramıyorum artık. Bir şu hacker olmasaydı... Ama benim de planlarım var. İnşallah düzgün gider. Arkadaşıma hacker olayını söylediğimde "Bildiğin sapık bu!" dedi. Bunlar ancak benim başıma gelir zaten. En azından siz varsınız. Bunları günlüğüme yazmaya üşeniyorum. Günlüğüme her gün ortalama bir sayfa falan yazıyorum. Hala görüştüğümüz bir kaç arkadaşım var, ailem var. Siz varsınız. Yoksa Mona gibi akıl hastanesine...

Öptüm.